Stresle başa çıkmanın yolu: Stresin kaynağını tespit etmek

Stresle Başa Çıkmanın Yolları

Günlük hayatın getirdiği zorluklar, insanlarda stres durumlarına neden olabilir. Bu durum fiziksel ve ruhsal belirtilerle kendini gösterebilir. Psikiyatri uzmanlarına göre, stres; kalp çarpıntısı, titreme, nefes darlığı, uykusuzluk, yüksek tansiyon, nabız gibi fiziksel belirtiler yanı sıra hazımsızlık, iştah kaybı gibi sindirim sorunlarına da yol açabilir. Ruhsal olarak ise kaygı, huzursuzluk, sıkıntı, depresyon, içe kapanma ve öfke nöbetleri gibi duygusal dalgalanmalar yaşanabilir. Bazı insanlar bu süreçte alkol ya da madde kullanımına yönelebilir.

Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan Dr. Öğretim Üyesi Psikiyatri Uzmanı Kübra Orman, stresle baş etmenin ilk adımının farkındalık olduğunu belirtti. Kişinin durumu anlaması, stresin kaynağını belirlemesi ve buna uygun çözüm yolları geliştirmesi gerektiğini vurguladı.

Sağlıklı Alışkanlıklarla Stres Azaltılabilir

Dr. Orman, stresle mücadelede düzenli uyku düzeni, dengeli beslenme, egzersiz yapma, hobiler edinme, sosyal faaliyetlere katılma, meditasyon, gevşeme egzersizleri ve hayvanlarla vakit geçirmenin önemli olduğunu söyledi. Olumlu bir bakış açısını benimsemenin, kendini geliştirme ve yeni şeyler öğrenme isteğinin stres yönetiminde etkili olduğunu vurguladı.

Psikolojik Destek İhtiyacı Her Yaşta Artıyor

Bazı durumlarda stresle başa çıkmak bireyler için zor olabilir. Dr. Orman, bu durumda profesyonel destek almanın önemine değindi. Psikiyatri polikliniklerine başvuran hastalarda sıkça uyku bozuklukları, kaygı, iştahsızlık ve öfke kontrolü problemleri görüldüğünü belirtti. Genç erişkinlerde geç yatma, yoğun kaygı ve odaklanma sorunları; ileri yaş grubunda ise uykuya dalma güçlüğü, erken uyanma ve yalnızlık hissinin öne çıktığını söyledi.

Dr. Kübra Orman, stresin yönetilebilir olduğunu ve yardım almaktan çekinilmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Psikolojik destek almak zayıflık değil, sağlıklı bir adımdır” ifadesini kullandı.

Related Posts

Yiyecekleri az çiğneyen çocuklarda obezite daha sık görülüyor

Japonya’da yapılan araştırmaya göre az çiğneyen, hızlı ve ağzı doluyken yiyecek tüketen çocukların obeziteye yatkınlık gösterdiği tespit edildi.

Yeni kontakt lens geliştirildi: Gözler kapalıyken de görmek mümkün olacak

Bilim adamlarının geliştirdiği lensler, “görünmez” kızılötesi ışıkları görülebilir dalga boylarına çeviriyor, karanlıkta gözler kapalıyken de görmek mümkün oluyor.

Kilo veremiyorsanız sebebi ruh haliniz olabilir!

Obezitenin arkasındaki görünmeyen nedenleri hiç düşündünüz mü? Ruh Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Barış Yılbaş, yeme bozuklukları ve ruhsal çöküntülerin kilo artışına nasıl zemin hazırladığını çarpıcı detaylarla anlattı.

Aşılanmamış her 10 çocuktan 9’u kızamık oluyor

Son yıllarda dünya genelinde kızamık vakalarının artış gösterdiğini söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Güzel, bu durumun aşısız çocuklar için büyük risk oluşturduğunu ifade etti. Prof. Güzel, virüsün çevrede saatlerce canlı kalabildiğini belirterek, “Aşılanmamış her 10 çocuktan 9’u kızamığa yakalanıyor. Koruyuculuğu yüzde 97 olan aşı, bu hastalıktan korunmada en güçlü silahtır” dedi.

Bu nadir görülen kanser belirtisi sadece banyoda ortaya çıkıyor

Uzmanlar, safra yolu kanserinin (kolanjiyokarsinom) sessiz ilerleyip çoğu kez geç evrede teşhis edildiğine dikkat çekiyor. İlk uyarı işaretleri sıklıkla tuvalette ortaya çıkıyor; ancak sindirim veya idrar yolu problemleriyle karıştırılabildiği için gözden kaçabiliyor.

Balık keyfiniz kabusa dönüşmesin! Bir lokması bile büyük risk taşıyabilir

Balık, yüksek biyolojik değere sahip proteinleri, omega-3 yağ asitleri (özellikle EPA ve DHA), D vitamini ve iyot gibi önemli mikro besinleri içeren değerli bir hayvansal besin kaynağıdır. Dyt. Beste Mum, ancak bazı bireylerde bağışıklık sistemi tarafından alerjen olarak tanımlanarak ciddi reaksiyonlara yol açabileceğini söyledi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir